20 Aralık 2009 Pazar

şimdi şurdan çıksam yürüsem... sitenin kapısından çıktığım gibi bir yokuş seçsem inmek için. inerken eğime karşı koyamayıp bazen hızlı adımlar atmak, bazen de temkinli temkinli yavaştan almak için. yokuştan inip bir yol seçsem kendime, caddeye çıkmadan aralardan yürümek için. nefes alıp nefes versem, soğuk hava bir kaç gündür varlığını hatırlatan sinüslerimin iltihaplarını oysa..
soğuk hava ciğerlerimi doldurdukça zihnim açılsa. katlayıp katlayıp bir kenara sokuşturduğum çamaşırları bir bir silkeleyip çıkarsam. silkeledikçe üstlerindeki havlar saçılsa etrafa, içime çektiğim havayla onları da dağıtsam. çıkarıp baksam hepsine tek tek, tek tek giysem tekrar hepsini. sıkanları bir kenara ayırsam, büyük gelenleri başka bir kenara. sıkanları versem anneme hatta, toz bezi yapsa; ya da alıp makası elime parça parça kesip bıraksam öylece..kabul etsem onlar için büyük olduğumu...büyük gelenleri benden büyük birine versem, bunca zaman durdukları köşeler boşalsa. kabul etsem daha o kadar büyümediğimi, ve kabul etse herkes büyümek istemediğimi.bir poşete doldurup hepsini başkalarına versem. bana göre olanlarıysa kabul edip; taşınacak sorumluluklar, alınacak önlemler ve dayanılacak süreçler olarak askılara assam. dürüp büküp altlara sokuşturmakla çırılçıplak kalınmayacağını kabul etsem. yürümeye devam etsem...

1 yorum:

Travis dedi ki...

kim ne der?