8 Ocak 2009 Perşembe

peçete!


Arkadaşlarla Alsancak'a inmek. Uzun zaman sonra hasret gidermek! Önce yemek, sonra bira. Sonra müzik. Arkadaşlardan sonra müzik en güzeli..


Müzik canlı diye belki de, belki de şarkılar güzel olduğundan, güzel güzel içmek. Başka zaman olsa her şarkının sözü o kadar anlamlı olmaz belki. Ama bu defa anlamlı, en eğlenceli şarkıdan bile seçmekte zorlanmadığım bir kaç sözcük masadaki telefonu farkettirdi defalarca. Biz içince telefondan uzak durması gereken kızlar olduk hep. Ortaokuldaydık daha, içince 4 yıllık arkadaşı bir telefona satardık. Sarhoş olunca önce telefon yasaklanırdı bize, kapıdaki Özgün'den kaçar, tuvalette klozetin kapağına oturup dakikalarca atılan mesajlara cevap beklerdik.


Dün gece kaçıp saklanacağım Özgün yoktu yanımda benim, ya da beraber mesaj atabileceğim Sırma.Masada şarkıların ezgisine kaptırmış üç dost, kelimelerin arasında dolaşan bir ben. Telefonu eline alan da ben, sonra masaya bırakan da. Telefonu elimden alanın masada kalacağını bilsem, bir metrekarelik tuvalette kokuya dayanıp dakikalarca telefona kilitlerdim kendimi. Ama her kelimede kendini bulan kadın, telefonu elimden kafama vururcasına alan kadınla aynı kadın.


Aklımdaydı tüm şarkılar, bir bir hepsini yazacaktım eve gelince buraya. Hepsinden bir parça Hande koyacaktım önünüze, birleştirmeye çalışacaktım tüm parçaları, beceremeyip bırakacaktım belki.. Olmadı. Şarkıların hepsi bir barın duvarlarında yankılanıp uzaya uçtular sonra, o bar koltuğunda kaldı Hande paramparça..


Sabah kalktığında gecenin hesabını ne Özgün'den sormak olur şimdi, ne de Sırma'dan.. Gecenin hesabı asla sorulmamak üzere bi yerlerde kaldı, sabaha kalanlar da uyanır uyanmaz kalbimizi kırdı.


Şimdi dün gece onlarca şarkının kelimeleri arasında sıkışıp kalmış o kadın, dün hiç düşmemiş gibi yürüdü bugün. Çünkü "hayat devam ediyor" ve
bugün devam etmenin tek yolu sabah kalkar kalkmaz dünü "reset"lemek! Sanki bir daha bir şarkının kelimeleri arasına oturup dizini karnına çeke çeke ağlamayacakmış gibi...

"kız telefondan daha fazla kaçamayıp, uyumadan az önce kendisini içine alıp yutacak olan canavara yakalandı!"- tam bir duygu anaforu, bayılcaksınız! ~The İzmir Post


NOT: fotoğrafta elimizde tuttuğumuz peçetede istek yaptığımız şarkılar yazıyor. 1.deniz ve mehtap-dario moreno 2. arnavut kaldırımı-demet sağıroğlu 3.benim hala umudum var-mazhar alanson 4.kalbim ege'de kaldı-sezen aksu!

1 yorum:

pisces dedi ki...

ben de bi özgün istiyorum :(